Birleşmiş Milletler, dünya genelinde uluslararası ilişkilerin şekillendiği en önemli platformlardan biri. Her yıl düzenlenen BM Genel Kurulu, küresel meselelerin tartışıldığı, uluslararası diplomasiye yön veren bir zirve niteliği taşıyor. 2023 yılı BM zirvesi ise, Ortadoğu'da devam eden çatışmalar ve Filistin devleti meselesi üzerinden odaklanmış durumda. Ülkelerin Filistin’i tanıyıp tanımamaları, bölgedeki dengeleri doğrudan etkilemektedir. Bu durum, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekiyor ve önümüzdeki günlerde bir dizi tartışmalı gelişmeyi beraberinde getirebilir.
Filistin, 1988 yılında bağımsızlığını ilan ettikten sonra birçok ülke tarafından tanınmış olsa da, henüz tam anlamıyla bir devlet statüsüne sahip değildir. Özellikle Batı Şeria ve Gazze Şeridi’ndeki siyasi belirsizlikler, Filistin’in uluslararası arenada tanınma mücadelesini zorlaştırıyor. Birleşmiş Milletler’in 2012 yılında Filistin’i ‘gözlemci devlet’ statüsüne yükseltmesi, bu mücadelenin önemli bir kilometre taşı oldu. Ancak, çeşitli ülkelerin Filistin'i tanıma konusundaki tutumları, uluslararası politikadaki değişkenliklere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Bazı ülkeler, siyasi ve ekonomik nedenlerden ötürü Filistin’i tanımak konusunda isteksizken, bazıları ise destek vererek bağımsızlık mücadelesine katkıda bulunuyor.
2023 BM zirvesinde, Filistin'in tanınmasına yönelik yapılacak görüşmeler, uluslararası ilişkiler açısından büyük önem taşıyor. Birçok ülke, zirvede Filistin'in statüsünü artırmak için adımlar atmayı planlıyor. Arap devletleri, genellikle Filistin’in bağımsızlığına destek vermekte öncülük ediyor. Özellikle Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün gibi ülkeler, zirve boyunca Filistinlilerin hakları konusunda güçlü bir ses çıkaracaklarını ifade ediyorlar. Bunun yanında, Latin Amerika ülkeleri de Filistin’in tanınmasına yönelik desteklerini açıkça dile getiriyorlar. 2014’te BM Genel Kurulu'ndaki oylamada Filistin’in ‘gözlemci devlet’ statüsü kazanmasında önemli rol oynayan Arjantin, Brezilya ve Ekvador gibi ülkelerin Filistin’e olan desteği, bu yıl da devam edecek görünüyor.
Diğer taraftan, Batı’nın bazı ülkeleri, özellikle ABD ve bazı Avrupa ülkeleri, Filistin konusundaki tutumlarını korumakta ısrarcı. Ancak, uluslararası toplumda Filistin konusundaki tartışmalar hız kazandıkça, bu ülkelerin Baskılara karşı nasıl bir tutum sergileceği merakla bekleniyor. Filistin halkının haklarının uluslararası düzeyde tanınması ve savunulması gerektiğini vurgulayan pek çok insan hakları savunucusu, bu zirvenin önemli bir dönüm noktası olabileceği inancını taşıyor.
Sonuç olarak, 2023 yılındaki BM zirvesi, Filistin’in uluslararası arenada ne ölçüde tanınacağı konusunda belirsizlikler barındırmakta. Zirve, hem Filistin’in bağımsızlık mücadelesi için bir fırsat sunabilir hem de uluslararası ilişkilerde yeni dinamiklerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Ülkelerin, kendi siyasi çıkarları doğrultusunda hareket eden tutumları ve kimin Filistin’i tanıyacağı, uluslararası arenada dengeleri yeniden şekillendirebilir. Bu nedenle, yaklaşan zirve günlerinde Filistin ile ilgili atılacak adımlar, dünya genelinde dikkatle izlenecektir.