Son günlerde gerçekleşen ve tarihi önem taşıyan uluslararası zirve, dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Zirvede Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin'in karşılaştığı diplomatik zorluklar, birçok yorumcu tarafından "Putin için diplomatik bir yenilgi" olarak nitelendirildi. Zirve, siyasi dinamiklerin nasıl değiştiğine ve Rusya'nın uluslararası arenadaki rolüne dair ciddi tartışmalara yol açarken, dünya genelinde ekonomik ve politik etkilere de zemin hazırladı. Tarihi zirve sırasında ortaya atılan görüşler, medya kuruluşları tarafından farklı şekillerde ele alındı ve bu durum, hem Putin’in stratejik yönelimine hem de bunun sonuçlarına dair soruları gündeme getirdi.
Rusya'nın son dönemde yaşadığı ekonomik sıkıntılar ve uluslararası baskılar, Putin'in katıldığı bu zirvede daha da belirgin hale geldi. Çeşitli ülkelerin liderleriyle yüz yüze gelen Putin, birçok eleştirinin hedefi oldu. Zirvenin ilk oturumunda, Batılı ülkelerin Moskova’ya yönelik yaptırımları ve askeri müdahaleleri hakkında yapılan tartışmalar, Rusya için zor bir durumun oluşmasına neden oldu. Özellikle, enerji alımında yaşanan zorluklar ve ekonomik durgunluk, Putin'in diplomatik pozisyonunu zayıflatma riskini beraberinde getirdi. Zirve sırasında, Rusya'nın yanıt veremediği eleştiriler ve karşı karşıya olduğu sorunlar, dünya basında geniş yankı buldu. Birçok yorumcu, bu durumun Putin için diplomatik bir açmaz yarattığını savundu.
Dünya basınında çıkan yorumlar, zirvenin sonucunda Putin'in elindeki kozların giderek azaldığını ortaya koyuyor. Özellikle Batı medyası, Putin'in diplomatik bir zafer kazanamadığını ve bunun uluslararası ilişkilerdeki etkisini sorgularken, bazı analistler ise bu durumu, Rusya'nın uluslararası kabul görme çabasının sona erdiği şeklinde yorumladı. Washington Post, zirveye ilişkin haberinde, "Putin, uluslararası sahnede yalnızlaştı" ifadesini kullanırken; BBC, Putin'in dünya sahnesindeki bu durumu "önceden planlanan bir felaketin parçası" olarak değerlendirdi. Bu tür yorumlar, zirvenin ardından dünya genelindeki siyasi analizlerdeki derinliği artırırken, potansiyel iktidar değişimlerini de gündeme taşıdı.
Kısacası, bu tarihi zirve, Putin ve Rusya için diplomatik bir dönüm noktası olma özelliği taşıyor. Tarihte eşine az rastlanır bir uluslararası baskı ile karşılaşan Rus lider, dünya medyanın gözünde zayıflığını ortaya koyarken, gelecekteki stratejilerinin nasıl şekilleneceğine dair tartışmalar da hız kazandı. Birçok gözlemci, Putin'in bu tür uluslararası zirvelerde yaşadığı yenilgi ve başarısızlıkların, dünya genelinde yeni bir güç dengesi yaratabileceği konusunda hemfikir. Dolayısıyla, bu zirve sadece bir toplantı olarak değil, aynı zamanda global siyasi dinamiklerin yeniden şekilleneceği bir dönemin habercisi olarak değerlendiriliyor.