24 Ekim 2023 tarihinde Erzincan’da meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, bölge halkını ve tüm ülkeyi derinden sarstı. Bu gelişmenin ardından, Türkiye’nin önde gelen deprem uzmanlarından Prof. Dr. Naci Görür, sosyal medya ve basın aracılığıyla önemli açıklamalarda bulundu. Görür, deprem sonrası artçı sarsıntıların devam edebileceğini, halkın bu süreçte dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Uzman, Türkiye’nin depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini de belirtti.
Naci Görür, Erzincan depremi sonrasında yaptığı açıklamalarda, Türkiye’nin sismik aktivite açısından oldukça hassas bir konumda bulunduğuna dikkat çekti. “Bu coğrafya, tarih boyunca birçok felakete tanıklık etmiş; dolayısıyla yaşam standartlarımızı, şehir planlamalarımızı ve bilinç seviyemizi buna göre ayarlamamız gerekiyor” ifadelerini kullanan Görür, deprem sonrası yaşanan hasarların ve can kaybının minimal düzeyde kalması için acilen önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, eğitimlerin önemine vurgu yaparak, “Toplumda deprem bilincinin artırılması, acil durum planlarının yapılması elzemdir,” şeklinde bir değerlendirme yaptı.
Görür, özellikle genç nesillerin deprem konusunda eğitilmesi gerektiğini söyledi. “Ülke genelinde deprem tatbikatlarının sıklaştırılması ve okullarda bu konuda eğitim verilmesi, gelecekte yaşanacak olası felaketlerin yol açabileceği zararları azaltacaktır,” diyen Görür, bu tür eğitimlerin yanı sıra bireylerin de kendi güvenlikleri için alacakları önlemleri göz ardı etmemeleri gerektiğini belirtti. Bunun yanı sıra, deprem sonrası ortaya çıkan geçici barınma ihtiyaçlarının da hızlı bir şekilde karşılanması gerektiğini ifade etti. “Devletin bu konuda daha aktif rol alması şart. Geçici barınma alanlarının bir an önce oluşturulması, insanlarımızın yaralarını sarmak adına büyük önem taşıyor,” şeklinde konuştu.
Deprem, yalnızca fiziksel hasarlarla değil, aynı zamanda psikolojik etkileriyle de insanları etkiler. Görür, toplumun bu süreçte psikolojik destek almasının gerekliliğine de vurgu yaptı. “Deprem sonrası yaşanan travmaların üstesinden gelinmesi için psikolojik destek hizmetleri sağlanmalı. İnsanlar, depremin ardından ciddi bir travma yaşayabilirler ve bu durum hızlı müdahale gerektirir,” ifadeleriyle konuyu önemine dikkat çekti.
Ayrıca, Görür, yerel yönetimlere de seslenerek, “Mahalle bazında düzenli olarak toplantılar yapılarak halkın bilgilendirilmesi gerekiyor. Bugün alınacak önlemler, yarının daha güvenli olmasının teminatıdır,” şeklinde ifadelerde bulundu. Erken uyarı sistemlerinin iyileştirilmesi ve depreme dayanıklı yapıların çoğaltılması gerektiğini belirterek, mühendislik alanında kaliteli çalışmalar yapılmaması durumunda, Türkiye’nin büyük bir riski üstlendiğini de vurguladı.
Son olarak, Naci Görür, her bireyin deprem anında neler yapması gerektiğini bilmesinin kritik olduğunu ifade etti. “Halk, deprem sırasında sakin kalmayı ve önceden belirlenmiş güvenli alanlara yönelmeyi öğrenmeli. Herkesin bir acil durum çantası hazırlaması, bu tür anların etkilerini azaltır,” şeklinde konuşarak, tüm Türkiye’nin bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Naci Görür’ün açıklamaları, yalnızca Erzincan’daki depremle sınırlı kalmayıp, ülke genelinde farkındalık yaratma amacını taşıyor. Herkesin birer ‘deprem elçisi’ olması gerektiğinin altını çizen Görür, spontane hareketlerin can kayıplarını artırabileceğinin de altını çiziyor. Ki böyle bir durumda, deprem bilincinin yalnızca uzmanlarla sınırlı kalmaması gerektiği, toplumsal bir farkındalık yaratılması gerektiği ortada.
Şimdi, bu bilgileri dikkate alarak, hem kendimizin hem de sevdiklerimizin güvenliğini sağlamak adına harekete geçme zamanı. Depremle yaşamayı öğrenme ve hazırlık yapma adına birlikte atılacak her adım, geleceğin daha güvenli olmasına katkı sağlayacaktır.