Evliliklerinin ardından şehir hayatını geride bırakarak yeni bir hayat kurmaya karar veren genç çift, doğaya dönmeyi tercih etti. Kendi kararları doğrultusunda modern yaşamın karmaşasından uzaklaşarak köy hayatına yönelen çift, konteynerde yaşamaya ve hayvancılıkla geçimlerini sağlamaya başladı. Bu yeni yaşam tarzı, onlara huzur ve bağımsız bir yaşam sunarken, aynı zamanda doğal üretim yapmanın da keyfini yaşatıyor.
Ayşe ve Mehmet Yılmaz çifti, evliliklerinden sonra doğaya yakın bir yaşam sürdürmeye karar vererek, konteynerden yaptıkları küçük ve konforlu bir eve taşındılar. Ayşe, bu kararlarının hayatlarının en doğru kararı olduğunu belirterek, "Şehirdeki stresli hayatı bırakıp daha doğal bir yaşama adım atmak istedik. Kendi sebzemizi, meyvemizi yetiştirebileceğimiz, hayvanlarımızla ilgilenebileceğimiz bir hayat hayal ediyorduk. Konteynerde yaşamak bu hayalin bir parçası oldu ve burada her şey çok daha anlamlı" dedi.
Çiftin yaşam alanı olarak kullandığı konteyner, içini ev haline getirdikleri, küçük ama oldukça kullanışlı bir yapı. Bu konteyner evde temel ihtiyaçlarını karşılayacak her şey var. Ayşe, konteynerin küçük olmasının kendilerine bir zorluk yaratmadığını ve aksine hayatlarının daha düzenli olmasına yardımcı olduğunu söylüyor. "Daha az eşya, daha az karmaşa demek. Konteynerde yaşam, bizi sade ve anlamlı bir hayata yönlendirdi. Burada gerçekten ihtiyacımız olan şeylerle yetinmeyi öğrendik" diye ekliyor.
Mehmet ise bu sade yaşamın onları doğayla daha da bütünleştirdiğini vurguluyor. Çift, küçükbaş hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağlıyor ve bu alanda oldukça başarılı olmuş durumda. Mehmet, koyun ve keçilerine büyük bir sevgiyle bakıyor ve bu yeni hayatlarının kendileri için bir "özgürlük" anlamına geldiğini belirtiyor. "Hayvancılıkla uğraşmak zor ama çok tatmin edici. Sabahları erken kalkıyoruz, hayvanlarımızın yemini veriyoruz ve tüm gün doğayla iç içeyiz. Bu bize gerçekten huzur veriyor" diyor.
Çiftin yetiştirdiği hayvanlardan elde ettikleri sütle peynir ve yoğurt yaparak hem kendi ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem de komşularına ve yakın kasabadaki küçük bir pazara ürünlerini satıyorlar. Ayşe, doğal ve katkısız ürünlerin çevrede büyük ilgi gördüğünü ve bu şekilde hem kendilerine hem de yerel ekonomiye katkıda bulunduklarını dile getiriyor. "Burada ürettiğimiz her şey doğal ve sağlıklı. Bu da insanları mutlu ediyor ve bizim de içimiz rahat" ifadelerini kullanıyor.
Ayşe ve Mehmet’in bu tercihi, birçok kişinin ilgisini çekmiş durumda. Komşuları ve çevre köylüler, genç çiftin bu kararlılığını ve doğa sevgisini takdir ediyor. Mehmet, "Başta insanlar bizi biraz şaşkın karşıladı, çünkü şehirden gelip konteynerde yaşamaya başlamak pek alışıldık bir şey değildi. Ama şimdi herkes bize destek veriyor ve bizimle gurur duyuyor. Bu da bizi daha da motive ediyor" şeklinde konuşuyor.
Çift, doğayla iç içe bu yeni hayatlarının onlara daha mutlu, daha sağlıklı ve daha anlamlı bir yaşam sunduğunu söylüyor. Gelecekte çiftliklerini büyütmek ve daha fazla hayvan sahibi olarak üretimlerini artırmak istiyorlar. Mehmet ve Ayşe, konteynerde başlayan bu yolculuğun, sadece bir yaşam tarzı değişikliği olmadığını, aynı zamanda modern yaşamın getirdiği yüklerden kurtulmak ve daha huzurlu bir hayat inşa etmek olduğunu belirtiyor.
Sonuç olarak, Ayşe ve Mehmet Yılmaz çifti, konteynerde yaşamayı ve hayvancılıkla uğraşmayı seçerek doğal, sade ve huzurlu bir hayatın kapılarını araladı. Şehirdeki yoğun yaşamdan uzaklaşarak doğanın içinde kendi hayatlarını kurmaları, bu modern dünyada farklı bir yaşam alternatifi arayanlar için ilham verici bir örnek oluşturuyor. Çift, doğayla bütünleşen bu hayatlarında her günün yeni bir mutluluk getirdiğini ve şehir yaşamını hiç özlemediklerini söylüyor.