Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, son günlerde artan İsrail-İran gerilimiyle ilgili önemli bir uyarıda bulundu. Ulusal ve uluslararası düzeyde yaşanan bu gerginliğin, medya yayınlarında dikkatle işlenmesi gerektiğini belirten Şahin, yayıncıların sorumluluklarını hatırlattı. Bu tür haberlerde tarafsızlığın önemi, bilgi kirliliğinin önlenmesi ve halkın doğru bilgilendirilmesi konularına dair açıklamalarda bulundu.
Şahin, medyanın toplum üzerindeki etkisinin yadsınamaz olduğunu ifade etti. "Ele alınacak konular sadece haber değeri taşımamakla kalmamalı, aynı zamanda toplumsal huzuru da gözetmelidir," diyen RTÜK Başkanı, kuşatıcı bir dil kullanarak tarife edici ve itici görünen dilden uzak durulması gerektiğine dikkat çekti. Eski dönemlerde de görüldüğü gibi, gergin siyasi durumlarda yanlış bilgilendirme halk arasında paniğe yol açabilir ve bu durum daha büyük krizlere zemin hazırlayabilir.
Bir ülkenin insanı olarak, tüm ulusun birlik ve beraberlik içinde hareket etmesinin öneminin altını çizen Şahin, "Bu tür anlaşmazlıklar, bireylerin ve toplumların psikolojik durumlarını etkileyebilir ve radyo-televizyon yayınlarının bu süreçte nasıl bir rol oynadığını iyi değerlendirmemiz gerekiyor," şeklinde konuştu.
RTÜK Başkanı, gelecekteki yayınların bu tür kriz dönemlerinde nasıl şekillenmesi gerektiği hususunda da bazı ilkeleri paylaştı. "Özellikle tartışmalı ve hassas konuların işlendiği programlarda, profesyonel jüriler ya da editoryal denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerekmektedir," diyen Şahin, bu sayede medyanın kamusal yarar gözeterek hareket etmesini sağlayabileceklerini belirtti. Bu tür mekanizmaların hem içerikle ilgili denetimler yapacağını hem de denetim altındaki içeriklerin toplum için yararlı hale geleceğini düşündüğünü ifade etti.
Şahin, ayrıca medya kuruluşlarının ve gazetecilerin, etik kurallara riayet etmeleri gerektiğini vurgulayarak, "Sadece haberin içeriği değil, aynı zamanda sunumu da çok önemlidir. Tarafsız ve dengeli bir anlatım, toplumda sağduyuyu artıracaktır," dedi. RTÜK olarak bu aşamada gerekli yaptırımları devreye sokacaklarının altını çizen Şahin, lisans alma süreci ya da var olan yayıncıların durumları hususunda gereken denetimlerin yapılacağını ifade etti.
Sonuç olarak, Ebubekir Şahin'in açıklamaları, radyo ve televizyon yayınları üzerinde ciddi bir etki ve sıklıkla göz ardı edilen yayın sorumluluğunun önemini gözler önüne serdi. Medya kuruluşlarının daha dikkatli olmaları ve bu gibi hassas konuları işlerken sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, toplumun sağlığı adına büyük bir adım olacaktır. Eğer medya bu sorumluluğu gereği gibi yerine getirirse, bilgi kirliliği ve panik ortamı yaratmanın önüne geçilmesi mümkün olacaktır.