Türkiye Büyük Millet Meclisi, 14 Ekim 2023 tarihinde, barış ve demokrasi mücadelesinin simgelerinden biri olan Sırrı Süreyya Önder’i anma etkinliğine ev sahipliği yaptı. Anma etkinliği, politik hayatında ve toplumda bıraktığı derin izler dolayısıyla büyük bir önem taşıyordu. Birçok politikacı, akademisyen ve aktivistin katıldığı etkinlik, Sırrı Süreyya Önder'in fikir dünyasını, ideallerini ve mücadelesini tekrar gündeme getirdi.
Sırrı Süreyya Önder, yurtiçindeki ve yurtdışındaki birçok insanın saygı duyduğu, barışçıl çözümler arayan, halkları birleştiren bir siyasetçi ve yazardır. 1965 yılında doğan Önder, politik kariyerine 1990'ların sonunda Türkiye İşçi Partisi ile başladı. Ancak asıl çıkışını 2000'li yıllarda Halkların Demokratik Partisi'nde (HDP) gerçekleştirdi. Özellikle, Kürt sorununa yaklaşımı, barış ve kardeşlik vurgusu ile dikkat çekti. Önder, Türkiye genelindeki toplumsal meseleler hakkında cesur bir şekilde konuşması ve yazılarıyla tanındı.
Anma etkinliği sırasında, Önder'in yalnızca bir politikacı değil aynı zamanda bir yazar ve düşünce insanı olarak bıraktığı miras üzerinde duruldu. Hem genç kuşaklara ilham kaynağı olan hem de toplumsal adaletin yanı sıra barış mücadelesinin yılmaz savunucusu olarak herkesin gönlünde özel bir yer edindi. Sırrı Süreyya Önder, hayatı boyunca birçok zorlukla yüzleşti, hapis yattı, ama her zaman inandığı değerlere bağlı kaldı. Onun bu direnişi, birçoklarına ilham kaynağı oldu ve onun anısına yapılan etkinlik, bu mirası yaşatmaya yönelik önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Meclis'teki anma etkinliği, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Parlamento üyeleri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve halktan birçok kişi, Sırrı Süreyya Önder'in hayatına ve mücadelesine saygı duruşunda bulunmak için toplandı. Etkinlikte konuşan isimler, onun bıraktığı mirası ve fikirlerini aktararak, katılımcılara daha derin bir anlayış kazandırmaya çalıştılar.
Konuşmacılardan biri, "Sırrı Süreyya Önder, Türkiye'deki tüm etnik grupların huzur içinde bir arada yaşamasını savunan bir liderdi. Onun bıraktığı değerler, hala güncelliğini koruyor ve bu değerleri yaşatmak bizlerin sorumluluğudur," ifadelerini kullandı. Diğer konuşmacılar da Önder'in çağdaş dünyadaki barışçıl duruşunun önemini vurguladı. Ayrıca, Sırrı Süreyya Önder'in hayatını anlatan belgesel ve yazılar da etkinlikte yer aldı. Böylelikle hem onun düşünsel mirası hem de görsel hatıraları katılımcılara sunuldu.
Anma etkinliği, sadece Sırrı Süreyya Önder’in anılmasıyla sınırlı kalmayıp, aynı zamanda geleceğe dönük barış ve demokrasi için yeni sözler söylemenin önemi üzerinde durdu. Katılımcılar, Önder’in ideallerini yaşatmak ve bu idealler doğrultusunda hareket etmek için toplumsal harekete geçme vurgusunu yinelediler. Bu etkinlik, yalnızca geçmişin anılmasından öte, toplumda ilerici bir değişimin nasıl sağlanabileceği üzerine düşünmeye sevk etti.
Sonuç olarak, Sırrı Süreyya Önder’in Meclis’te anılması, Türkiye'deki barış ve demokrasi mücadelesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Anmanın ardından katılımcılar, onun idealleri doğrultusunda daha fazla dayanışma, daha fazla barış ve adalet için birlikte hareket etme konusunda söz birliği ettiler. Sırrı Süreyya Önder’in düşünceleri ve devrimci ruhu, geleceğe taşınmak üzere böylece yeniden hayata geçerken, onun mirasın nasıl yaşatılacağına dair önemli sorular da gündeme gelmiş oldu.