Ünlü medya sanatçısı Refik Anadol ile gerçekleştirilen iş birliği kapsamında hayata geçirilen “Inner Portrait” adlı dijital sanat eseri, İstanbul Havalimanı'nda ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Bu özel proje, THY’nin yenilikçi yaklaşımını ve kültürel bağlılığını yansıtarak, havalimanı deneyimini sanatsal bir boyuta taşıyor.
Refik Anadol, veri ve yapay zeka temelli eserleriyle tanınan bir sanatçı olarak, “Inner Portrait” projesinde insan verilerini estetik bir şekilde yorumladı. Proje, yolcuların hareket ve etkileşim verilerini kullanarak sürekli değişen dijital portreler oluşturuyor. Bu sayede her yolcu, kendine özgü bir sanat eserinin parçası oluyor. Anadol, verilerin görselleştirilmesinde kullandığı algoritmalarla, kişisel deneyimlerin evrensel bir sanat formuna dönüşmesini sağladı.
Türk Hava Yolları Genel Müdürü Ayşe Yılmaz, projeyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “THY olarak, yolcularımızın sadece güvenli ve konforlu bir seyahat geçirmesini değil, aynı zamanda kültürel ve sanatsal deneyimlerle de zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Refik Anadol ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, havalimanımızda bulunan herkes için ilham verici ve etkileşimli bir ortam yaratıyor.”
“Inner Portrait”, İstanbul Havalimanı’nın ana terminalinde yer alan büyük dijital ekranlarda sergileniyor. Yolcular, bu ekranlarda kendi hareketlerini ve etkileşimlerini izleyerek, kişisel verilerinin nasıl sanat eserine dönüştüğünü gözlemleme fırsatı buluyor. Proje, hem görsel hem de interaktif özellikleriyle ziyaretçilere eşsiz bir deneyim sunuyor. Ayrıca, sergi alanında yer alan bilgilendirme panoları, projenin arkasındaki teknolojiyi ve sanatçının vizyonunu anlatıyor.
Refik Anadol, “Inner Portrait” projesi hakkında, “Veri, modern dünyanın en değerli kaynaklarından biri haline geldi. Bu projede, veriyi sanatsal bir dilde ifade ederek, insan deneyimini ve teknolojinin birleşimini keşfetmek istedim. Her yolcunun kendi hikayesini dijital bir portreye yansıtarak, bireysel ve kolektif hafızalarımızı görsel bir şölenle buluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.
Projenin bir diğer dikkat çeken özelliği ise sürdürülebilirlik ve teknoloji entegrasyonu üzerine odaklanması. THY, enerji verimliliği yüksek ekranlar kullanarak çevresel etkileri minimize ederken, Refik Anadol’un yenilikçi teknolojileri sayesinde sanatın sınırlarını genişletmeyi başarıyor. “Inner Portrait”, sadece görsel bir şölen sunmakla kalmıyor, aynı zamanda dijital sanatın geleceğine dair önemli ipuçları da veriyor.
Türk Hava Yolları ve Refik Anadol’un bu başarılı iş birliği, havacılık sektöründe sanat ve teknolojinin nasıl uyum içinde çalışabileceğinin en güzel örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. “Inner Portrait” sergisi, İstanbul Havalimanı’nda devam ederken, hem sanatseverler hem de teknoloji meraklıları için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor.