Türkiye’nin yalnızca bir ilk olarak değil, aynı zamanda azim ve özverinin sembolü olarak dikkat çeken kadın ambulans helikopter pilotu, birçok gence ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Eylül 2023 itibarıyla faaliyet gösteren bu kadın, havacılığın zorlu yollarında cinsiyet ayrımını aşmayı başarmış bir kadın olarak dikkatleri üzerine çekiyor. Bütün bu süreçte yaşadığı deneyimler, onu güçlü bir karakterin ve tutkunun örneği haline getiriyor. Helikopterini havalandırmadan önce yaşadığı her zorluk, ona daha çok motivasyon sağlıyor. “En büyük motivasyonum yer çekimine meydan okumak” diyerek hayata dair tutkusunu dile getiriyor.
Havacılıkla ilgi ilk kez çocukken başladı. Çocukluk hayalini gerçekleştirmek için birçok engelle karşılaştı. Ancak o, asla pes etmedi. Ailesinin desteği ve kendi azmiyle, uçuş okuluna gitmek için gerekli tüm adımları attı. Birçok erkek pilotun baskın olduğu bu sektörde, cinsiyetinin ötesine geçmeyi başardı. İlk başlarda, pek çok insan onun bu yolda ilerlemeye yeterli olup olmadığını sorguladı. Ancak her defasında, kendini kanıtlayarak bu önyargıları aştı. “Bir kadın olarak pilot olmanın zorluğunu sadece fiziksel engellerle değil, toplumsal önyargılarla da aşmak gerekiyor,” diyor.
Bu noktada eğitim sürecinin kendisi büyük bir mücadele gerektirdi; çoğu zaman diğer erkek öğrencilerle ayakta kalmak için ekstra çaba harcamak zorundaydı. Ama bu sürecin sonunda, onu diğer pilotlardan ayıran özelliklerinin ne kadar önemli olduğunu keşfetti. Kadınların havacılıkta, sadece bir pilot olarak değil, liderlik vasfıyla da başarılı olabileceğinin kanıtı oldu. Her geçen gün daha fazla kadın pilotun yetişmesine yardımcı olmak istiyor, deneyimlerini paylaşarak başka kadınların da bu sektörde yer almasına destek olmayı hedefliyor.
Havacılık sektörünün sadece bir eğlence olmadığını, hayat kurtarma misyonunun da içinde barındırdığını belirten pilot, ambulans helikopter pilotu olmanın getirdiği sorumlulukları da somut bir şekilde dile getiriyor. “Havada geçirdiğim her dakika, hayat kurtarma potansiyeline sahip” diyerek işe olan tutkusunu ifade ediyor. Acil durumlarda, olay yerine en hızlı şekilde ulaşmak, tek bir saniyenin bile hayat kurtarabileceğini bilmeyi gerektiriyor. Bu ciddi sorumluluk, her uçuş öncesi stres ve heyecan yaratırken, aynı zamanda büyük bir tatmin hissi de doğuruyor.
Uçuş esnasında yaşadığı vakalar arasında, beyin hasarı riski taşıyan acil hastaların taşınması, kazalar sonucu yaralanan bireylerin hızlı bir şekilde hastaneye ulaştırılması yer alıyor. Bu süreçler de onu daha da motive ediyor; çünkü her uçuşu aslında bir yaşam mücadelesinin bir parçası. “Yardım edebilmek, en büyük ödülüm,” diyor. Pilot, acil yardım çağrıları aldıklarında sadece kendisinin değil, tüm ekibin büyük bir titizlik ve konsantrasyonla çalıştığını vurguluyor. Tıbbi ekiple birlikte aksiyon alarak, en etkili çözümü bulmak, hastaların yaşamına dokunmak sadece bir işe yardımcı olmak değil, aynı zamanda insanlığın en güzel yanını da temsil ediyor.
Türkiye’deki ambulans helikopter projesinin ilk günlerinden beri bu görevde yer almanın duyduğu gururu her fırsatta dile getiriyor. Türkiye’nin dört bir yanına ulaşabilmenin ve insanların hayatlarını kurtarmanın verdiği his, her şeyin önünde gelmekte. Gelecek hayalleri arasında, ambulans helikopter pilotluğu alanında daha fazla kadının yer alıp, bu mesleği benimsemesini sağlamak yer alıyor. “Sektörde daha fazla kadının bulunması, diğer kadınların da colukça hedeflerinin peşinde koşmalarına yardımcı olacaktır” diyor.
Bu azimli pilot, sadece bir helikopter pilotu olarak değil, aynı zamanda öncü bir kadın figürü olarak da genç nesillere ilham veriyor. Yaşanmışlıklarının ve hayallerinin, kadınların hangi meslekte olursa olsun azmederek başarıya ulaşabileceklerini göstermesi adına büyük bir değer taşıdığına inanıyor. “Bazen cesur adımlar atmak gerekir,” diyerek tüm kadınlara cesaretini kaybetmemeleri gerektiğini hatırlatıyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin tek kadın ambulans helikopter pilotu, yalnızca bir mesleğin değil, aynı zamanda bir hayalin sözcüsü. Zorluklarla dolu bir alanda, cesareti ve azmiyle örnek olmayı sürdürüyor. Kadınların her alanda söz sahibi olabilmesi için mücadele etmeye, engelleri aşmaya devam ediyor. Yer çekimine meydan okumak yalnızca bir metafor değil; aynı zamanda her kadının içindeki potansiyeli keşfetmesi ve hayallerinin peşinden koşması için bir çağrıdır.