İstanbul’un çeşitli noktalarında yükselen üst geçitler, günümüzde birer geçiş noktası olmanın ötesine geçerek motokuryelerin kontrolü altına girmeye başladı. Özellikle yoğun trafikli cadde ve bulvarlarda bu durum, günlük yaşamı zora sokan ve kullanıcıları tatlı bir stres altına alan bir mesele haline gelmiş durumda. Üst geçitlerde bekleyen motokuryeler zaman zaman yola araç rampası olmasına rağmen, bu durumu umursamaz hale gelerek, hem yayaları hem de araç sürücülerini tedirgin ediyor. "Korna dahi çalıyorlar" sözleriyle ifade bulan bu karmaşa, kentin dinamik yaşamındaki bir diğer yansıma olarak karşımıza çıkıyor.
Son yıllarda teknolojiyle gelişen sipariş sistemleri ve teslimat hizmetleri, motokuryelerin sayısını hızla artırdı. Restoranlar, marketler ve çeşitli işletmeler, siparişlerini daha hızlı ulaşmalarını sağlamak amacıyla motokuryelerle çalışmaya başladı. Ancak bu durum, trafik akışının yanı sıra üst geçitler gibi geçiş alanlarının da işgal edilmesine neden oldu. Motokuryelerin birbirleriyle yarışarak siparişleri daha hızlı bir şekilde ulaştırma çabası, hem yayaların güvenliğini tehlikeye atıyor hem de genel trafik düzenini alt üst ediyor. Üst geçitler, üzerinde yoğunlaşan bu hareketlilik ile sürekli bir kaos hali içinde.
Üst geçitlerin motokuryeler tarafından işgal edilmesi, yalnızca motorlu kuryelere değil, bu alanları kullanan yayalara da rahatsızlık vermeye başladı. Yoğun saatlerde üst geçitlerde yürümeye çalışan yayalar, zaman zaman korkulu anlar yaşamaktalar. Çünkü, motokuryeler adeta bir yarışın içindeymiş gibi üst geçitleri kullanıyor, sevinç veya hüzün anlamını kaybederek geçiş yapmaya çalışıyor. İçinde bulunulan bu durum karşısında sürücüler de çaresiz kalıyor. Kendi yolculuklarına devam etmek isterken, motokuryelerin ani hareketleriyle ne yapacaklarını bilemez hale geliyorlar. Oro açılması için çalan klaksonlar, bu karmaşayı artırıyor. Zira, trafiğin akması beklenirken üst geçitler üzerinde kamyonlar, motosikletler ve bazen bisikletler park haline getirildiği gibi sürat halinde geçmeye çalışan motokuryeler, sürücülerin sabrını taşıyor. Çözüm önerileri hakkında yetkililerden sesler yükselmeye başlasa da, henüz kesinleşmiş bir adım atılmış değil. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve şehir sakinleri, üst geçitlerin yeniden yapılandırılması ve motokuryeler için düzenlemeler yapılması gerektiği konusunda hemfikir. İlgili makamlara yapılan başvuruların yanı sıra birçok sosyal medya platformunda da bu sorunun yayılmasına yardımcı olan paylaşımlar artarak devam ediyor.
Görünüşe göre, bu karmaşanın çözümü, yerel yönetimlerin radikal kararlar almasına ve trafik akışını düzene sokacak önlemler almalarına bağlı. İstanbul'un dinamik yapısında trafik sorunu, artık üst geçitlerin işgali ve motokuryelerin trafiğe etkisiyle daha da karmaşık bir hale geldi. Eğer daha etkin ve yapıcı çözümler üretilmezse, bu sorun, yaşanabilir bir kent olmak isteyen İstanbul'un en büyük engellerinden biri haline gelmeye devam edecek.