Futbol dünyası, teknik direktör Werner Lorant'ın vefatıyla birlikte derin bir üzüntü içerisinde. Lorant'ın yardımcılığını üstlenen Engin Fırat, ayrılığının ardından çarpıcı bir itirafta bulundu. Fırat, Lorant dönemindeki bazı unutulmaz anılılarını hatırlatarak, “Bazen sahada yaşadığımız sonuçlar, sahada olanların çok ötesinde bir hikaye anlatır. 6-0’lık maç bizim için sadece bir sonuç değil, bir dönüm noktasıydı,” ifadelerini kullandı.
Werner Lorant’ın, kariyerinin en unutulmaz anlarından biri olarak gösterilen o 6-0’lık sonuç, yalnızca oyuncular için değil, tüm takım yapısı için öğretici bir deneyim sunmuştu. Engin Fırat, bu olayın gelişimini ve arka planını anlatırken, futbolun sadece bir oyun olmadığını, kalplerin ve zihinlerin nasıl çalıştığını gözler önüne serdi. “O maçı hatırlamak bile beni derinden etkiliyor. O gün sahada sadece bir sonuç değil, bir takım olarak dayanışmamızın ve azmimizin bir örneğini gördük,” dedi Fırat.
Ve sahada yaşanan bu travmanın aslında oyuncuların ve teknik ekibin motivasyonunu nasıl artırdığını da vurguladı: “Kaybettiğimizde bile bir şeyleri öğreniyoruz. O 6-0 sadece bir kayıptan ibaret değildi; aynı zamanda bize düşmememiz gerektiğini öğrettiniz. Bu tür sonuçlar, ne kadar güçlü bir takım ruhuyla yeniden ayağa kalkabileceğimizin de göstergesiydi.” Fırat, Lorant’ın bu olaylar sonrasındaki tutumunu ve takım içerisindeki morali yükseltme çabalarını da hatırlatarak, o dönemin futbolun birçok yönünü anlamakta bir dönüm noktası olduğunu belirtti.
Engin Fırat, Lorant ile çalıştığı süre boyunca futbolun daha derin anlamlarını keşfetme fırsatı buldu. Beraber geçirdiği zaman dilimi, sadece bir teknik anlayışın ötesinde, insan ilişkileri ve takım yönetimi konusunda da büyük dersler içeriyordu. Fırat, bu durumu şöyle ifade etti: “Lorant’ın liderlik tarzı, herkesi kapsayan bir anlayıştaydı. Kendi oyuncularına olan inancı ve azimli duruşu, bizim için örnek teşkil ediyordu.”
Takım içindeki iletişimin önemine de değinen Fırat, Lorant’ın futbolculardan çok, bir insan olarak onlarla nasıl bağlantı kurduğunu ve içsel motivasyonu nasıl sağladığını dile getirdi. Onun liderliği altında, bu tür büyük kayıplar bile ekibin ruhunu zedelemekten çok, onları yeniden birleştirmeye ve daha güçlü bir hedefe yöneltmeye yardımcı oldu. “Bir takımın en büyük kaynağı birlikteliğidir. Lorant, bunu her anlama fırsatı bulduğunda sahaya yansıtırdı. Onun felsefesi, sadece fiziki antrenmanlarla değil, insanları bir araya getirip motive etmekle de ilgiliydi.”
Engin Fırat, Lorant’ın kariyerindeki bu özel anıların, özellikle yeni nesil futbolculara ışık tutacağını ve bu güçlü bağların, gelecek nesillere ulaşmasını hedeflediklerini belirtti. “657. gün, 6-0'lık maçtaki zorluği ve bütün ekibin dayanışmasını, sadece bir futbol maçı olarak değil, takım ruhunun nasıl bir bütün olabileceğini gösteren bir örnek olarak aktaracağız,” diyerek, onun mirasının yaşatılmasını arzuladı. Bu himaye, sadece Lorant’ın kariyerine değil, aynı zamanda futbolun ruhuna da atıfta bulunuyor.
Özetle, Engin Fırat’ın vefat eden Werner Lorant hakkındaki sözleri ve 6-0’lık maçın hatıraları, futbolun getirdiği deneyimlerin ne kadar çok yönlü olduğunu gözler önüne seriyor. Hayatını kaybeden bir teknik adamın arkasında bıraktığı öğretiler, futbol dünyasındaki tüm profesyonellere ilham vermeye devam edecek. Fırat’ın bu tür anıları, hem geçmişi anmamızı sağlıyor hem de gelecekte daha iyi bir futbol için ışık tutarak geliştirici bir rol üstleniyor.