Yüksekova'da geçtiğimiz günlerde yaşanan köpek saldırısı sonucu 15 yaşındaki Eslem’in hayatını kaybetmesi, kentte ve ülke genelinde büyük bir üzüntü ve tartışma yarattı. Olayın ardından Yüksekova Belediye Başkanı’na soruşturma izni verilmesi, toplumda kamuoyunun tepkisini artırdı. Maalesef, Eslem’in kaybı, sadece bir genç kızın hayatını yitirmesi değil, aynı zamanda şehirdeki evcil hayvanlar ile insan ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesini gerektiren bir durum haline geldi.
Olay, Yüksekova'nın Alankent Mahallesi'nde meydana geldi. Bir grup serbest dolaşan köpeğin, Eslem’e saldırması sonucu talihsiz genç, ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Ne yazık ki, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bu acı olay, köpeklerin kontrolsüz dolaşımı ve genel olarak sokak hayvanları için uygun bakım ve korunma eksikliği gibi önemli meseleleri gündeme taşıdı. Çevredekilerin pek çok kez şikayetçi olduğu durumu, yetkililerin yeterince dikkate almaması, kamuoyunun öfkesini artırdı.
Birçok aile, çocuklarını güvenle dışarı bırakmanın zorlaştığını ifade ederken, hayvanseverler, sokak hayvanlarının da koruma altında olması gerektiğini savundu. İki taraf arasında giderek büyüyen bir gerilim var. Hayvanların korunması adına atılacak adımlar ile insan güvenliği arasında ince bir denge kurmak gerekliliği, yerel yönetimlerin acilen ele alması gereken bir konu haline geldi.
Eslem’in ailesinin başvurusu üzerine, Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili Yüksekova Belediye Başkanı'na soruşturma izni verdi. Yetkililerin, olay sonrası atılacak adımlar için kapsamlı bir değerlendirme yapması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, kentteki köpeklerin kontrol altına alınması, insan hayatını tehdit eden durumların minimize edilmesi ve etkin bir planlamanın hayata geçirilmesi gerektiği belirtiliyor.
Bu durum, yalnızca Yüksekova'da değil, tüm Türkiye genelinde benzer olayların yaşanmaması için bir örnek teşkil ederken, bir reform sürecinin başlatılması gerektiği konusunda kamuoyunda yaygın bir görüş oluşmuş durumda. Hayvan hakları aktivistleri, kentlerdeki sokak hayvanlarının durumu için acil önlemler alınmasını savunarak, belediyelerin bu konuda etkin rol üstlenmesini istiyorlar. Ayrıca, bu tür vakaların yaşanmaması adına, köpeklerin rehabilite edilmesi, sahiplendirilmesi ve sterilizasyon programlarının artırılması gerektiği ifade ediliyor.
Böyle bir trajedinin yaşanmasının ardından, kamusal alanlarda hayvanların güvenliğinin sağlanması, insan ve hayvanların sağlıklı bir şekilde bir arada yaşaması için gerekli politikaların oluşturulması artık zorunlu hale gelmiştir. Eslem’in ölümü, belki de köpeklerin kontrolsüz şekilde dolaşımını azaltacak adımların atılmasına önayak olacak bir dönüm noktası olabilir. Şehirlerdeki tüm bireylerin güvenliğini sağlamanın yanı sıra, hayvanların da korunması gerektiği düşüncesi, ortak bir anlayışın oluşmasına yardımcı olacaktır.
Son olarak, bu acı olayın, tüm kamuoyunu düşünmeye sevk ettiği ve sokak hayvanlarıyla olan ilişkilerimizin tekrar gözden geçirilmesine vesile olacağını umuyoruz. Yüksekova’daki bu trajik olay, yalnızca bir ailenin kaybı değil, aynı zamanda toplumun genel sağlık ve güvenlik sorunlarını ele almak için bir fırsat sunmaktadır. Kurtarılması gereken hayvanlar ve korunması gereken insan yaşamlarının dengesi sağlanarak, hem insanların hem de hayvanların sosyal yaşama dahil edilmesi, koruma ve bakım gerekliliklerinin göz ardı edilmemesi önemlidir.